Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.. Develer tellal iken, pireler hamal iken... Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken… Bir varmış, bir yokmuş.. Bir yanı sazlık samanlık bir yanı tozluk dumanlık bir ülke varmış.. Bu ülkede bir vantilatör firması ve o firmada çalışan Padişah'ın kızının gönlünü kaptırdığı bir oğlan varmış... Günlerden bir gün Padişah'ın kızı ormanda yürürken Şirin Şeyler Atölyesi ile karşılaşmış ve bu firmada çalışan arkadaşının doğum günü için tez kurabiye siparişi vermiş. Sonra başlamış tek tek saymaya arkadaşının ilgi alanlarını... Şirin Şeyler Atölyesi de az gitmiş uz gitmiş.. Dere tepe düz gitmiş... Bulmuş bir köşe başlamış hemen işe... Kırk gün kırk geceçalışmış... Varmış peri kızı padişahın huzuruna... Padişahın kızı kurabiyeleri görünce Şirin Şeyler Atölye' sinin kellesini bağışlamış... Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine... Gökten üç elma düşmüş... Biri bu kurabiyeleri yaptıranların başına, biri yapanların başına, biride bu yazıyı okuyanların başına...
♥
♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ Şirin Şeyler Atölyesi ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder